Anayasa Mahkemesi bugün (24/03/2023) Resmi Gazetede yayımlanan 28/12/2022 Tarihli ve 2016/14513 Başvuru Numaralı Kararı ile 5651 sayılı Kanun’un 9. Maddesinde düzenlenen İnternet İçeriklerine Erişimin Engellenmesi yolunun, başvurucuların şeref ve itibarlarının korunması haklarını ihlal edildiği iddialarına hukuki çare arayabilecekleri etkili bir başvuru olmadığına ve başkaca bir etkili hukuki yolun da bulunmadığına karar vermiş ve başvurucular lehine 15.000’er TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir.
Anayasa Mahkemesi daha önce vermiş olduğu Keskin Kalem Yayıncılık ve Ticaret A.S. ve diğerleri kararı ile doğrudan kanundan kaynaklanan yapısal bir sorunu tespit etmiş ve eldeki başvurunun incelenmesinden de sorunun yalnızca ifade özgürlüğü ihlallerine yol açmakla kalmayıp Kanun’un 9. maddesinin temel güvencelere sahip olmaması nedeniyle kişilik haklarına yönelik saldırılara karşı da etkin bir koruma sağlayamadığını belirtmiştir.
Anayasa Mahkemesinin daha önce, üçüncü kişilerce kişilik haklarına yapılan müdahaleler için makul bir başarı sansı sunabilecek ve bir çözüm sağlayabilecek nitelikte etkili başvuru yolu olarak nitelendirdiği Medeni Kanunun 24. ve 25. Maddelerinin öngördüğü özel hukuk yolunun da Yargıtay içtihadı ile kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla internet içeriğine erişimin engellenmesi taleplerine kapatıldığı anlaşıldığını kararında belirtmiştir.
Bu sebeplerle Anayasa Mahkemesi, hâlihazırda erişimin engellenmesi taleplerinin reddedilmesi nedeniyle başvurucuların müdahale edilen şeref ve itibarın korunması hakkına hukuki çare arayabilecekleri etkili bir başvuru yolu bulunmadığı sonucuna varmıştır. Kararında açıklamış olduğu gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesiyle bağlantılı olarak 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Etkili başvuru hakkının ihlali
Kararda, 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinin temel güvencelere sahip olmamasının çatışan iki haktan yalnızca ifade özgürlüğü yönünden değil aynı zamanda şeref ve itibarın korunması hakkı açısından da sorun oluşturduğu belirtilerek sikâyetlerin esasını inceleme imkânı olmayan ve gerektiğinde uygun bir telafi yöntemi de sunamayan mevcut mekanizmanın üçüncü kişilerce kişilik haklarına yapılan müdahaleler için makul bir başarı şansı sunabilecek ve bir çözüm sağlayabilecek nitelikte etkili bir başvuru yolu olmadığını tespit edilmiştir.
Yine kararın değerlendirme bölümünde; kişilik haklarının ihlal edildiği iddiasıyla internet içeriğine erişimin engellenmesi talepleri için Anayasa Mahkemesince daha önce etkili bir yol olduğu teorik olarak gösterilen özel hukuk yolunun da Yargıtay içtihadı nedeniyle pratikte kullanılamadığı belirlendiğinden hâlihazırda başvurucuların müdahale edilen şeref ve itibarın korunması hakkına hukuki çare arayabilecekleri etkili bir başvuru yolu bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Somut başvuruda başvurucuların şeref ve itibarın korunması haklarının ihlal edildiği iddialarına hukuki çare arayabilecekleri etkili bir başvuru yolu bulunmadığı tespit edilmiş ve yeniden yargılamanın, mağduriyetin giderilmesi için uygun bir yol olmayacağı belirtilerek başvuruculara ayrı ayrı net 15.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.


